Mersin’de yaşayan ve çiftçilik yapan 64 yaşındaki Cihan Özdemir, 8 yıldır yüksek tansiyon hastası. Hastalığını tedavi etmeyi başaran Özdemir, artık normal bir hayat sürüyor.
Önce kendimi ve eşimi iyileştirdim. Ardından yüksek tansiyon hastası olan annemi tedavi ettim. Çevremdeki kişiler beni başkalarına tavsiye etmeye başlayınca, çok daha fazla insana yardımcı olabileceğimi anladım.
Tüm hayatım boyunca toprakla uğraştım. Her günüm tohum ekmek, hasat toplamak gibi çiftçilik işleriyle geçti. Sağlığımdan hiçbir zaman şikayet etmedim çünkü herhangi bir rahatsızlığım olmadı. Kendimi bildim bileli güçlü kuvvetli bir insan olmuşumdur. Soğuk algınlığı geçirdiğimi bile hatırlamam. Fakat bu durum 40 yaşından sonra değişti.
İlk başta dikkatimi bile çekmeyen belirtiler göründü. Bunları umursamadım çünkü artık yaşlanmaya başladığımı düşünüyordum. Daha çabuk yoruluyordum. Akşamları kolumu kıpırdatacak kadar bile enerjim kalmıyordu. Sabahları kalktığımda yeterince dinlenmiş hissetmiyordum. Zaten uyguya dalmakta da zorlanmaya başlamıştım. Bu yüzden enerjimi toplayamıyordum. Eskisi kadar güçlü hissetmiyordum. Eşim ve çevredeki eş dost yavaşladığımı ve sürekli yorgun göründüğümü söylüyorlardı. Daha da ötesinde havanın değişmesinden etkilenir oldum. Mevsim değişikliklerinde vücudumda ağrılar oluyordu.
Birkaç yıl böyle devam etti. Doktora gitmek aklımdan bile geçmedi. En kötüsü ben kendimi hala sağlıklı zannediyordum. Çevremdeki arkadaşlarım da sürekli benzer şeylerden şikayet ediyorlardı. Ben de yaşlanmanın böyle bir şey olduğunu düşündüm. Fakat 46 yaşında durumun daha da kötüye gitmeye başladı.
Önceleri haftanın birkaç günü ardından her gün hastalanmaya başladım. Öyle bir gün geldiki kendimi en son ne zaman iyi hissettiğimi bile hatırlayamaz oldum. O günlerde nasıl hissettiğimi tarif edecek kelimeleri bile bulamıyorum. Sabahları yataktan yorgun kalkıyordum. Sürekli başım ağrıyordu. Her türlü fiziksel faaliyet bitap bırakıyordu. Tansiyonum sürekli 16/10 oluyordu.
Bu aşamada artık doktora gitmem gerektiğini çok net anladım.
Muayene olduğum aile doktoru, 2. derecede yüksek tansiyonum olduğunu söyledi. Tansiyonumu düzene sokmak için Diuretics ve Captopril, kolesterolümü düşürmek için Atorvastatin ve kanımı sulandırmak için Cardiomagnyl adlı ilaçları yazdı. Bu ilaçları içmeye ek olarak düzenli spor yapmamı ve yediklerime dikkat etmemi söyledi.
Doktorun söylediklerini 6 ay boyunca harfi harfine uyguladım. İlaçlarımı düzenli olarak aldım. Eşim benim için yağsız, tuzsuz sağlıklı yemekler hazırladı. Durumum düzelmeye başladı. Daha iyi hissediyordum. Fakat canımı sıkan bir durum vardı. Her sabah bir avuç dolusu ilaç içmek ve aksatmadan tansiyonumu ölçüp kontrol etmek zorundaydım. Her sabah aynı rutini takip ediyordum.
Doktor, muhtemelen hayatımın geri kalanını bu şekilde yaşamam gerekeceğini söyledi. Yüksek tansiyonun tedavi edilemediğini, sadece ilaç yardımıyla denetim altına alınabildiğini anlattı. Basitçe anlatmak gerekirse, tansiyon ilaçları ağrı kesici gibiler. Eğer düzenli içersen tansiyonun düzeliyor ve sağlığın iyileşiyor. Fakat içmeyi bırakırsa yine yükseliyor.
Bu duruma çok şaşırdım. Uyguladığım tedavinin yüksek tansiyon hastalığımı aslında geçirmediğini ve hiçbir zaman kurtulamayacağımı fark ettim. Hayatım boyunca ilaç içmeye mahkum kaldığıma inanamadım. Böyle bir şeyi kabul etmeye hazır değildim. Ayrıca ilaçların sebep olabileceği yan etkilerden de endişeleniyordum. Herkes bilir ki ilaçların bir sürü yan etkisi olabilir.
En az nahoş yan etki uykusuzluk ve yorgunluktu. Peki, görme bozukluğu, böbrek yetmezliği veya kalp aritmisi gibi yan etkiler olursa ne yapacaktım? Kollarım ve bacaklarım şişer ya da gut olursam? İlaç kutularından çıkan prospektüsleri okursanız tüm bu yan etkilerim olabileceğini görürsünüz. Doktorlar da bu yan etkileri biliyorlar ama yine de hastalarına yazıyorlar.
Maalesef çağdaş tıp iyi bir alternatif çözüm sunamıyor.
Tansiyonumun normal olmasını ama bunu sağlarken diğer oranlarıma zarar vermek istiyordum. Doktorum bu talebimi yerine getirmek için bir çözüm sağlayamayınca, konuyu kendim araştırmaya başladım. Kişinin kendi kendini tedavi ettiği yöntemleri inceledim. Bir çiftçi olarak bitkiler hakkında bilgi sahibi olduğumdan şifalı otları araştırdım. Yüz yıl önce insanlar, en ciddileri de dahil olmak üzere hastalıklarını geçirmek için şifalı otlar ve bitkileri kullanırlardı. Şifalı otlar ve bitkilerle tedavinin mümkün olduğunu biliyordum. Bitkisel ilaçların işe yaradığına inanıyordum. Fakat ilk önce hastalığımı anlamam gerekiyordu. Neyin işe yarayacağını bulmam için yüksek tansiyona neyin sebep olduğunu bilmem lazımdı. Ve başardım.
Hastalığın sebepleri
Gençliğimizde ne kadar sağlıklı olursak olalım, maalesef hepimiz yaşlanıyoruz. Yaşlanma süreci herkesin sandığından çok daha erken başlar. Vücudun çalışma sistemi böyledir. Dah a40 yaşına gelmeden damarlarınızın cidarlarında çeşitli şeyler birikir ve bunlar zaman içinde damarları tıkar. Kan taşımakla görevli damarlar esnekliklerini kaybeder ve yağ dokusuyla dolar. Damarların tıkanmasıyla kan dolaşımı yavaşlar. Dolaşımın yavaşlamasını telafi edebilmek ve vücudun her yerine kan ulaştırabilmek için kalp pompalama işlemini çok daha fazla yapmak zorunda kalır. Bunun sonucu olarak tansiyon yükselir ve beden eskimeye başlar.
Tansiyonunuz yüksekse, damarlarınız kalınlaşmış demektir. Yüksek tansiyon, damarlarınızın temizlenmesi gerektiği anlamına gelir. Dolayısıyla damarlarınızla ilgilenmeli ve “temiz” tutmanız şarttır.
Damarlarınızı temizleyerek vücudunuzun genel sağlığını iyileştirebilir, kardiyovasküler hastalıklardan uzak durabilir ve damarlarınızla bağlantılı hastalıkları geçirebilirsiniz. Bedeninizdeki zararlı şeylerden kurtulur, kolesterolün neden olduğu birikimi temizleyerek damarlarınızı genişletirsiniz. Ayrıca baş ağrısından kurtulursunuz, görme ve duyma fonksiyonlarınız iyileşir. Dahası enerji dolu ve güçlü hale gelirsiniz, yorgunluk ile yüksek tansiyon dertlerinden sonsuza kadar kurtulursunuz.
Damarlarınızı temizlemezseniz, sonuçları korkunç olur.
Damarlarınızla ilgilenmezseniz birçok sorunla baş etmeniz gerekir. Yüksek tansiyon, kalp krizine neden olabilecek kalp yetmezliği ve diyabet gibi sorunlar oluşabilir. Kalp krizine ve felce neden olabildiği için yüksek tansiyonun etkileri çok ciddidir. Kalp krizi ve felç vücutta kalıcı hasara ve hatta ölüme sebep olur. Bunlar çok ciddi problemlerdir.
Yüksek tansiyon nasıl tedavi edilir?
Doğrusunu söylemek gerekirse, 40 yaşın üstünde herkesin her yıl en az bir kere damarlarını temizlemesi gerektiğini düşünüyorum. Yüksek tansiyonu tedavi etmekten çok daha ucuza mal olur. Zaten yüksek tansiyon hastasıysanız, damarlarınızı temizlemek genel sağlık durumunuzu iyileştirir ve çoğu durumda her türlü semptomunuzu giderir.
Damarları temizlemenin en kolay ve etkili yolu bitkisel tedavi yöntemidir. Şifalı otlar bedeni tedavi eder. Etkisi birikimli ve uzun dönemlidir. Yani, harika sonuç sağlar.
Gerçekten işe yarayan tarifi bulmam çok zamanımı aldı. Bir gün şifalı otlar ansiklopedisini karıştırırken, ilk kez 18. yüzyılda kullanılmış olan bir ilacın tarifi dikkatimi çekti. Bu ilacı ilk kez, kraliyet ailesine hizmet eden Celesta isimli kişi kullanmış.
adlı ürün, bu çözümü temel almıştır.
Eternal Heart adlı ürün, kan dolaşımının düzelmesine, vücuttan zararlı maddelerin atılmasına, kan pıhtılarının çözülmesine, iltihabın tedavisine, damarların geçirgenlik ve esnekliğinin iyileşmesine katkıda bulunan etkili maddeleri içerir.
Aradığım çözümün bu olduğunu anında anladım. Eternal Heart ürününü bir ay boyunca her gün düzenli olarak kullandıktan sonra yüksek tansiyon sorunumu tamamen giderdim ve vücudum yeniden canlılık doldu. Kafam sanki 35 yaşındaymışım gibi çalışmaya başladı. Sonunda yeniden özgür hissettim (8 yılın sonunda).
Tansiyonunuz gün geçtikçe kötüleştiyse ve gerçekten hasta durumuna düştüyseniz, sürekli yorgun hissediyorsanız ve sadece hayatta kalmış olmak için bu şekilde yaşamayı tercih etmiyorsanız, ilaçlara bağımlı olmak istemiyorsanız Eternal Heart ürününü kullanmaya başlamalısınız. Kullanmaya başlarsanız, yaşam kaliteniz iyileşir, baş ağrısı, kalp sıkışması (anjinal ağrı) ve bacak yorgunluğu gibi dertleri unutursunuz. Vücutta şişme, gözaltı torbaları ve fazla kilolarınızdan kurtulursunuz. Yeniden yaşamaya başlamış gibi hissedersiniz. Genel sağlığınız ve performansınız iyileşir. Kalp krizi veya felç sonucu vakitsiz ölümden uzak durursunuz.
Ürününün anında işe yaramaya başladığını hissettim.
Ürünü kullanmaya başladıktan bir ay sonra doktorun yazdığı ilacı almayı bıraktım. Sağlığım her geçen gün daha da iyileşiyordu. Onun için Eternal Heart ürününü eşime ve anneme de tavsiye ettim. Bir kere daha söyleyeyim. Herkes damarlarını temizlemelidir. Ve bu işlemin faydaları annem gibi yaşlı kişilerde çok daha fazla olacaktır. Artık ailemde herkes bu ürünü kullanıyor.
6. haftanın sonunda eski yüksek tansiyon belirtilerinden tamamen kurtuldum ve harika hissetmeye başladım. Eşim de kendini daha iyi hissediyordu. Annem gençleşmiş görünüyordu. Bizdeki bu değişikliği dostlarımız da fark etti. Nasıl başardığımızı merak ettiler. Sırrımızı öğrenmek istediler. Nasıl iyileştiğimizi anlattığımda onlar da Eternal Heart ürününü denemek istediler. Tabii ki yardımcı oldum.
“Bilge şifacı, sağlamı tedavi eder hasta olanı değil. Hasta tedavi etmek, kuyu kazmak için susamayı beklemek gibidir.”
Yüksek tansiyona karşı verdiğiniz mücadelede, damarlarınızı temizlemeyi ana yönteminiz yaparsanız, tüm hastalık belirtilerinizden bir ay içinde kurtulursunuz. Eternal Heart, bir ay içinde kronik yüksek tansiyon hastalığınızı geçirir ve yeniden sağlıklı hissetmenizi sağlar. Baş ağrısı, nefes alma problemi, vertigo, ellerde hissizlik gibi sorunlar yok olur. Yüksek tansiyon şikayetiniz varsa yeniden sağlıklı olmanın ne kadar güzel bir duygu olduğunu iyi bilirsiniz.
Eternal Heart sipariş etmek istiyorsanız orijinal ürünün sadece resmi internet sitesinde satıldığını lütfen unutmayın: Eternal Heart resmi internet sitesi
Bol sağlıklı günler dilerim. Hayatımızdaki en değerli şeyin sağlık olduğunu zihninizden çıkarmayın.