İLÇEMİZİN TARIHI
Orta Anadolu’nun hemen hemen tümünde egemen olan Hitit İmparatorlugu, Ege Göç Kavimleri hareketi ile ortadan kalkarken,
çoğunlugunu Frig boylarının oluşturduğu Bithin, Mariandyn ve Migdon adlı göç toplulukları yörenin ilk sakinleri olmuştur.
MÖ VI. Yüzyılda Batı Anadolu’da başlayan kolonizasyon süreci ile birlikte, yörede de Kdz.Ereğli (Herakleia Pontica),
Hisarönü (Teion), Sesamos (Amasra) gibi yerlerde ticari iskeleler (emperion) kurulmuştur.
MÖ 334’e kadar Perslerin egemenliğinde kalan bölge, bu tarihten sonra Makedonyalıların eline geçmiş;
ancak yöre halkının isyanı sonucu kısa bir süre bağımsız bir yönetime (Bithynia Krallığı) kavuşmuştur.
MÖ 27’de Roma İmparatorluğuna, 395 yılında ise imparatorluğun ikiye ayrılması sonucu Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğuna bağlanmıştır.
1084 yılında Anadolu Selçuklu Devleti komutanlarından Emir Karatekin tarafından ele geçirilen Zonguldak ve yöresi,
Anadolu Selçuklu Devleti ile Büyük Selçuklu Devleti arasındaki sürtüşme nedeniyle, önce Bizanslılar,
sonra da Danışmentlilerce işgal edilir. Ancak Anadolu Selçuklu Devleti kısa bir süre sonra toparlanarak, yöreyi yeniden ele geçirir (1186)
IV. Haçlı Seferi’nden sonra Bizanslılar dağılma, Anadolu Selçuklu Devleti ise çöküş sürecini yaşadığından,
bölgenin kıyı şeridi Cenevizlilerce alınır; iç kesimlerde ise Candaroğulları gelişir.
Osmanlı İmparatorluğunun gelişme döneminde Padişah I. Murat bölge topraklarını Osmanlı sınırına katmak istemiş,
ancak halk buna karşı çıkarak Candaroğullarının yanında yer almıştır.
Bunun üzerine Osmanlılar Cenevizlilerle anlaşarak, 1380’de Kdz.Ereğli’yi, 1392’de de Zonguldak
ve çevresini kendi topraklarına katmış, kıyı şeridindeki ticari yaşam ise yine Cenevizlilere bırakılmıştır.
1460 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Amasra’yı almasıyla birlikte yöredeki Hıristiyan bezirganlar İstanbul’a göç etmiş; yöre Osmanlıların ilgisini çekmeyince de,
1654 yılında Kazak korsanlarca, daha sonra da korsanlara karşı halkı korumak amacıyla bölgeye gelen yeniçerilerce yağmalanmıştır.
Yörenin ekonomik ve ticari önemini yitirmesi ve devletin yeterince sahip çıkmaması sonucu, eşkıyalar ve ayanların baskısı halkı göçe zorlamıştır.
1829 yılında taşkömürünün bulunmasıyla yeniden önem kazanan bölgede 1848’de ilk kömür ocakları kurulmuş;
19. yüzyılın sonuna dogru Ingiliz, Fransız, Belçika, Rus şirketleri taşkömürü üretimi yapmak üzere yöreye akın etmiştir.
Yöredeki şirketlerin haklarını korumak ve üretimi artırmak bahanesiyle Fransız askerleri önce Zonguldak’ı, ardından da Kdz.Eregli’yi işgal etmiş (1919); ancak,
Zonguldak ve çevresinde oluşturulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine baglı milis güçlerinin karşı koymasıyla
18.06.1920’de Kdz.Eregli’den, 21.06.1920’de ise Zonguldak’tan çekilmek zorunda kalmışlardır.
Zonguldak, 1 Nisan 1924 tarihinde, Cumhuriyet sonrası kurulan ilk il olma unvanını kazanmıştır.
KARADENİZ EREĞLİ NEREDE?
Karadeniz Ereğli, Türkiye’nin kuzeyinde, Batı Karadeniz Bölgesi’nde, Zonguldak il sınırları içerisinde;
41 derece 17 dakika kuzey enlemi ile 31 derece 24 dakika güney boylamı arasında yer alır.
İlçenin kuzeyi ve kuzey batısı Karadeniz kıyısıdır. Doğusunda Zonguldak’ın Merkez ilçesi ile Devrek ilçesi, güneyinde ise Alaplı ilçesi bulunur.
Karadeniz Ereğli aynı zamanda güneyde Bolu ilinin Akçakoca ilçesi ile sınır komşusudur.
Karadeniz Ereğli 782 kilometrekarelik yüzölçümü ile Zonguldak ilinin en büyük ilçesidir.
Batı Karadeniz Bölgesi’ndeki tüm yerleşim merkezleri gibi Karadeniz Ereğli’nin doğal yapısı da Karadeniz sahiline dik inen yamaçlardan oluşur.
Yükseklikleri 200-250 metre arasında değişen kesintisiz tepelerle ilçe, Alaplı’ya doğru uzanır.
Yer yer derin vadilerle kesilen arazi yapısı genel olarak dağlık ve engebelidir.
Zonguldak il sınırına yaklaştıkça artan yükseklik 2000 metre civarındadır.
Karadeniz Ereğli’de büyük ova ve yayla yoktur. Ancak Zonguldak ili genelinin aksine
Ereğli %0-10 arası değişen eğim ile sınai kentleşmeye çok elverişli bir yapıya sahiptir.
DOĞA VE TURİZM
Bütün Karadeniz’de olduğu gibi, Ereğli’de bol yeşile sahip çok güzel bir ilçedir.
Engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Arazi genel olarak orman ve fundalıklarla kaplıdır.
Ormanlarda; kayın, kestane, köknar, ıhlamur, çam, ardıç, sedir, ceviz gibi ağaçlar yer almaktadır.
Doğanın güzelliğiyle iç içe kurulmuş şehir yeşilliklerle bezenmiş
Göztepe, Çeştepe ve Kaletepe’den muhteşem görünmektedir.
Ayrıca Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethedildiğinde diktirmiş olduğu asırlık Fetih Çınarları Halen yaşamaktadır.
Orman işletmesi tarafından korumaya alınana bu çınarlar, şehrinde sembolü olmuştur.
Dogal güzelligin yogunlaştıgı pek çok bölgesinden biri olan Güneşli olağanüstü güzellikte şelalelere ve mesire yerlerine sahiptir.
Ayrıca bölgede bulunan akarsuyun şifalı ve kutsal bir su olduğuna inanılmaktadır.
Kestaneci Köyü Roma ve Bizans döneminde yerleşim yer olarak kullanılmıştır.
Ayrıca ilk Osmanlı Çileğinin yetiştirildiği yerdir. Uzun Mehmet’te yine bu köyde yaşamıştır.
Turizme açılmamış Cemaller köyü küçük bir doğal plaja sahiptir.
Güleviç köyünde ise çeşitli şelaleler ve mağaralar bulunmaktadır.
Bu mağaralarda hangi döneme ait olduğu bilinmeyen çeşitli figürler, yazıtlar bulunmaktadır.
Eregği Ormanlarında yapılacak bir kaç günlük tatilde,
vücudunuzun rahatladığını, kanınızın temizlendiğini ve kuş gibi hafiflediğinizi hissedersiniz.
Kdz. Ereğli bir sahil şehri olması dolayısıyla bir tatil beldesinin tüm özelliklerini barındırır.
Yaz aylarını; gündüzleri sahillerde veya orman içlerinde piknik yaparak değerlendiren
halk geceleri ise yine sahil kenarında pikniklerini sürdürmekte veya şehir merkezinde yer alan sahil kesiminde eğlenmektedir.
KÜLTÜREL YAPI
Kdz.Ereğli tarihin bütün dönemlerinde tabii limanı ve elverişli coğrafi yapısıyla, çeşitli uygarlıkların etkisi altında kalmıştır.
Ereğli’nin kömürün bulunuşu ve Demir Çelik Fabrikalarının kuruluşuyla nüfus oranı oldukça artmıştır.
Zengin ekonomisi, sosyal yaşantısının çağdaş boyutlarda ve sosyal refah düzeyinin yüksek olması Ereğli’yi ülke ortalaması üzerine çıkarmıştır.
İlçede gerek özel, gerekse Devlet ve Kamu iktisadi kuruluşlarında çalışanların eğitim
ve kültür seviyelerinin yüksek oluşu nedeniyle çok sayıda kulüp ve dernek kurulmuştur.
İlçede yaşayan halkın büyük bir çoğunluğu Erdemir Demir Çelik Fabrikalarında, Armutçuk Kömür işletmelerinde çalışmaktadır.
İlçede Atatürk’ün Doğumu’nun 100. yılında bir kültür sitesi yapılmıştır.
Bu sitede kütüphane, müze, çeşitli etkinliklerin düzenlendiği salonlar ve sinema salonu bulunmaktadır.
Dokumacılık, Anadolu’nun kültürel zenginlikleri arasında önemli yeri olan ve yöresel özellikler gösteren özgün bir el sanatıdır.
Halı, kilim, battaniye ve bez dokumacılığı, yörelere özgü malzemelerle ( yün, pamuk, keten, ipek vs.) özdeşleşmiş,
Anadolu insanı elindeki hammadde ile en güzeli gerçekleştirmeyi her dönemde başarmıştır.
Elpek bezi, bu geniş yelpaze, ” Keten Dokumalar” Kategorisinde yerini almış,
Batı Karadeniz Bölgesi’nin, bir zamanlar tarım ürünü “Keten”in, liflerinden yüzlerce, binlerce yıldır üretile gelmiştir.
1940-50 yıllarında kaybolma sürecine giren Elpek bezi, yaklaşık 50 yıl aradan sonra yeniden canlandırılıp yaşatılmaya başlandı.
KDZ.EREĞLİ’DE SOSYAL FAALIYETLER
Ereğli’de Sosyal faaliyetler oldukça yoğun yaşanmaktadır. Futbol, voleybol, bisiklet, izcilik, satranç, boks sporları yapılmaktadır.
Ayrıca yelken Kulüp İl Temsilciliği ilçededir. Yüzmede ise il çapında yapılan müsabakalar Erdemir Yüzme yüzme havuzunda yapılmaktadır.
İlçede Folklorü ise Erdemir musiki ve Folklor Derneği tarafından yaşatılmaktadır.
İlçede A.K.M ve Dikmen Sinemaları, Erdemir Sosyal Ünitelerinde de , Erdemir sineması bulunmaktadır.
Erdemir Musiki Derneği ve amatör tiyatro grupları faaliyet göstermekte. Devlet tiyatroları ve özel tiyatrolar , A.K.M ve Erdemir sahnelerini kullanmaktadırlar.
KÜLTÜR FESTİVAL
Belediye 1991 yılından beri Osmanlı Çileği Kültür Festivali düzenlemektedir.
Bu festivalde çeşitli yarışmalar düzenlenmekte, çeşitli sanatçılar getirilerek konserler, sergiler, paneller gerçekleştirilmektedir.
Osmanlı çilegi ilçenin önemli gelir kaynaklarındandır. Ereğli’de güzel sanatlara ilgi oldukça büyüktür.
Eski yapılarda bulunan duvar süsleri işlemeler bunu göstermektedir. Bunlardan birisi Nakkaş Tahsin’dir.
Nakkaş Tahsin’in yapmış olduğu çok güzel tavan ve duvar süsleri hala evleri süslemektedir.
Ereğli’de 6 adet resim, 1 Adet de heykel atölyesi bulunmaktadır. Ereğli’li ressamlar kendilerini ilçede ve Türkiye’de kanıtlamışlardır.
Kaynaklar : Kdz.Ereğli Kaymakamlığı’nın Kültür Yayınlarından Alıntılar Yapılmıştır.
EREĞLİ DEMİR VE ÇELİK FABRİKALARI (ERDEMİR)
Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş. (Erdemir), Türkiye’nin ithalat yoluyla karşılanan yassı haddelenmiş
demir çelik ihtiyacını yurt içinden karşılamak üzere, özel teşebbüs statüsünde bir şirket olarak 28 Şubat 1960 tarih ve 7.462 sayılı kanunla kurulmuştur.
Haziran 1961’de temeli atılan tesisler 42 ay süren inşaat ve montaj çalışmalarından sonra, 15 Mayıs 1965 tarihinde fiilen işletmeye alınmıştır.
Erdemir , kuruluşunda 470,000 ton olan yıllık ham çelik üretim kapasitesini, 1969-72 döneminde gerçekleştirilen
“Ara Tevsiat”, 1972-78 döneminde gerçekleştirilen “I. Kademe Tevsiat”, 1978-83 döneminde gerçekleştirilen
“II. Kademe Tevsiat” yatırımları ile 1,7 milyon ton/yıla ve 1983-87 döneminde gerçekleştirilen
“Tamamlama Yatırımları” ile 2,0 milyon ton/yıl seviyesine çıkartmıştır.
Sürekli gelişme ilkesini esas alan Erdemir , 1990 yılında başlatılan ve ülkemizin en büyük yatırımlarından biri olan
“Kapasite Artırma ve Modernizasyon (KAM) Projesini tamamlamış bulunmaktadır.
1996 yılı ortalarında devreye giren ana üretim üniteleri ile birlikte, Erdemir ’in ham çelik
ve yassı çelik üretim kapasiteleri sırasıyla 3,0 milyon ve 3,5 milyon ton/yıl düzeyine çıkartılmıştır.
KAM Projesi ile ulaşılan üretim hedeflerini korumak, ürün kalitesini geliştirmek, birim maliyetleri azaltmak ve
katma değeri yüksek yeni ürünler üretmek amacıyla yürütülmekte olan yatırımların yanı sıra;
yeni yatırım programı ile 5,0 milyon ton/yıl nihai mamul üretilecektir.
Şirketimizin büyüme politikalarına baglı olarak, entegre demir çelik üretimi yöntemiyle uzun ürünler üreten İsdemir,
yassı çelik üreten modern bir şirket yapısına dönüştürülmesi koşuluyla,
50 milyon USD nakit karşılığında Özelleştirme İdaresi’nden 31.01.2002 tarihinde satın alınmış ve böylece,
Şirketimizin toplam ham çelik üretim kapasitesi 5,0 milyon ton/yılın üzerine çıkmıştır.
Yurt dışında ise, demir çelik sektöründeki özelleştirme fırsatlarından yararlanmak amacıyla kurulan Erdemir Romania SRL adlı Şirketimiz vasıtasıyla,
Romanya’da 108 bin ton üretim/yıl kapasiteli silisyumlu
yassı çelik üreten Laminorul De Benzi Electrotehnice (LBE) tesisi satın alınmıştır.
Bu tesiste üretilen ürünler ile Türkiye, Romanya ve üçüncü ülke talepleri karşılanmaktadır.
Nihai tüketicilerin, özel ebat ve toleranslardaki siparişlerini daha hızlı karşılayabilmek ve
etkili dağıtım kanalları oluşturmak amacıyla kurulan 150 bin ton/yıl kapasiteli Erdemir Gebze Çelik Servis Merkezi A.Ş., 2002 yılında faaliyete geçmiştir.
Şirketimiz, teknolojik ve entelektüel bilgi birikimini endüstriyel kuruluşlarla paylaşmak ve daha fazla katma değer yaratmak amacıyla
2001 yılında Erdemir Mühendislik Yönetim ve Danışmanlık Hizmetleri A.S. adi altında bir mühendislik şirketi kurmuştur.
Bu şirket, yurt içine ve yurt dışına basta demir ve çelik sanayi ile ilgili her türlü mühendislik,
müşavir-mühendislik, danışmanlık, araştırma geliştirme hizmetleri vererek, Türk Sanayii’nin gelişmesine önemli katkılarda bulunacaktır.
Özelleştirme İdaresi tarafından 31 Mayıs 2002 tarihinde akdedilen “Devir Sözleşmesi” ile Çelbor’un hisseleri Erdemir ’e devredilmiştir.
Çelbor’un ürettiği dikişsiz borular; buhar kazanları, petrokimya tesisleri, silah sanayi, hidrolik sistemler gibi
önemli endüstriyel alanlarda kullanılmakta olup, stratejik öneme sahiptir.
Sürekli büyümeye devam eden Şirketimiz, yurt içi hammadde kaynaklarını daha verimli şekilde kullanmak için
Divhan A.Ş.’yi 15.04.2004 tarihinde satın almış ve Erdemir Maden San. ve Tic. A.Ş. adı ile faaliyete geçirmiştir.
Önümüzdeki dönemde, müşterilerimizin yoğun olarak bulunduğu diğer bölgelerde
de yeni servis merkezleri kurmak suretiyle hizmet ağının yaygınlaştırılması planlanmaktadır.
Bu amaçla, yurt dışında servis merkezi kurma çalışmaları sürdürülürken, yurt içinde,
Marmara Bölgesi’nde servis merkezi kurulması amacıyla 10.12.2004 tarihinde Yarımca Porselen Sanayi ve Ticaret A.S. satın alınmıştır.
Büyümeye devam eden grubun lojistik ve taşımacılık işlemlerinin tek çatı altında toplanması amacıyla, 08.03.2004 tarihinde Erdemir Lojistik A.Ş. kurulmuştur.
Ayrıca, Erdemir ’i ulusal demiryolu ağına bağlayacak Tren Ferisi Projesi Kasım 2004 tarihinde devreye girmiştir.
Doğalgaz tedarikinde verimliliği artırmak için 2004 yılında Erdemir Gaz San. ve Tic. A.Ş. kurulmuştur.
Türk Sanayii’nin gururu olan Erdemir , bağlı 9 şirketi ve yaklaşık 15.000 çalışanı ile bir Şirketler Grubu’na dönüşmüştür.
KARAYOLU :
Yakın çevrede havaalanı bulunmayışı sebebi ile insan ve mal taşımacılığında ağırlık karayolu taşımacılığındadır.
Karadeniz Ereğli, gerek coğrafi konumu gerekse düzgün karayollarına sahip olması nedeni ile;
Zonguldak ilinin, batıda bulunan büyük ticaret ve yerleşim merkezlerine açılan kapısı niteligindedir.
Şehirler arası otobüs işletmelerinin İstanbul- Kdz.Ereğli ve Ankara-Kdz.Ereğli seferleri ile günün çeşitli saatlerinde kente merkezine ulaşılabilmektedir.
Kent merkezi, 76 kilometre uzunluğundaki geniş sahil yolu ile Düzce il sınırında E-5 karayoluna bağlanır
. Ilçe, Zonguldak il merkezine 60 kilometre, Ankara’ya 320 kilometre, İstanbul’a ise 280 kilometre uzaklığındadır.
DEMİRYOLU :
İlçeyi büyük ticaret merkezlerine bağlayan demiryolu bulunmamaktadır.
Ancak Türkiye Taşkömürleri Kurumu Armutcuk (Kandilli) Kömür Üretim Bölgesi’ni Karadeniz Ereğli’ye bağlayan ve
kömür ve işçi nakliyesinde kullanılan 16 kilometrelik bir demiryolu bulunmaktadır.
Karadeniz Ereğli-Sakarya Demiryolu Projesi ise halen araştırma aşamasındadır.
DENİZ YOLU :
İlçede biri Kdz.Ereğli Belediyesi’ne, ikisi Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş ’ye ve biri ise özel bir teşebbüse ait olmak üzere toplam dört liman bulunmaktadır.
Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş ’ye ait liman en çok 150.000 DWT (dead weight ton) ağırlığındaki gemilerin yanaşmasına uygun bir kapasiteye sahiptir
ve Batı Karadeniz Bölgesi’nin en büyük limanı olma özelliğini taşımaktadır.
Kent merkezinde ulaşım hizmetleri ise özel halk otobüsleri ile sağlanmaktadır. Bu otobüslerle, ilçeye bağlı yerleşkelere günün her saatinde ulaşmak mümkündür.
KARADENİZ EREĞLİ’DE İKLİM
Karadeniz Ereğli’de Batı Karadeniz Bölgesinin genelinde hakim olan ılıman iklim hakimdir.
Yaz aylarında hava sıcaklığı fazla yükselmez, ortalama sıcaklık 35°C civarındadır.
Kış aylarının ortalama sıcaklığı ise 10°C’nin altına inmez.
Yaz ayları ile kış ayları arasındaki sıcaklık farkı ortalama 15°C; gece ile gündüz arası sıcaklık farkı da ortalama 5°C olarak tespit edilmiştir.
Karadeniz Ereğli bol yağış alan bir bölge içerisindedir.
Yıllık ortalama yağış miktarı kilometrekare başına 1.163 kilogramdır.
Yıl içinde ortalama 157 gün yağışlı geçer.
Karadeniz Ereğli’de yıllık ortalama sıcaklık 13.7°C’dir.
Yılın en soğuk ayları Ocak ve Şubat aylarıdır.
Ocak ayının sıcaklık ortalaması 6°C’dir. Sürekli bir kar yağısı görülmez.
İlçenin ortalama karlı gün sayısı 6.5 gündür. İlçeye
Karadeniz Ereğli’nin kuzey kesimine hakim olan yükseklikler,
sadece limanları değil, tüm kenti yıldız ve poyraz rüzgarlarından korumaktadır.
İlçeye Ocak, Şubat ve Mart aylarında genellikle kuzey rüzgarları hakimdir,
rüzgarın saniyedeki ortalama hızı ise 8.8 metredir. Nisan ve Mayıs aylarında hava çok durgundur.
Bu aylar en rüzgarsız aylardır, sadece geceleri karadan denize doğru keşişleme denilen hafif rüzgar eser.
KARADENİZ EREĞLİ’DE KIYILAR
Karadeniz Ereğli’de plaj alanlarının dışında kalan kıyılar yüksek ve yaliyarlıdır.
İlçenin kuzeyinde 150 metrelik bazı yerlerde de 1-2 metrelik yaliyarlar bulunmaktadır.
İlçenin kuzeydoğusunda, Köşeağzı ve Degirmenağzı arasında,
karaya doğru 10-12 derece eğimli, kalker tabakalarından oluşan 100-150 metre yükseklikte yalıyarlar uzanır.
Bunlar “aktif yalıyarlar” arasında yer almaktadır.
Karadeniz Ereğli’nin kurulduğu yıllarda kıyının doğal görünümü,
denizin ERDEMIR kara yolu ve demir yolu için doldurulmasıyla bugünkü halini almıştır.
Göztepe eteklerinden Bababurnu’na uzanan sahilin yol yapımına uygun hale getirilmesi ile
eskiden denizle temasta olan kıyı ve evler yaklaşık 50-60 metre kadar içeride kalmıştır.
Göztepe’nin güneyinde Kepez Deresi ve Gülüç Irmağı’nın kıyı ovaları bulunmaktadır.
Bu ovaların ve bölgenin en uzun kumsalı olan, 2.5 kilometre uzunluğundaki Uzunkum Kumsalı’nın üzerine Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları inşa edilmiştir.
KARADENİZ EREĞLİ’DE DAĞLAR
Karadeniz Ereğli çevresindeki dağlar, İlçe merkezine doğru birbirlerinden ayrılarak tepe ve tepecikler silsilesi halini alır.
Civardaki en önemli yükseltisi Aladağ kütlesidir. Buradan Çil Tepe’ye ayrılan bir kol Karadeniz Ereğli sınırında üçe bölünür.
Batıya uzanan kol Kızıltepe (1.746 metre), Kantartepe ve Orhantepe (920 metre) adlarını alır.
İkinci kol, denize ilerleyen merkez dag silsilesidir. Burası ormanlarla kaplıdır ve dik yükseltilerden oluşur. Kente doğru açılıp yayılarak denizle buluşur.
İlçenin kuzey batısında Keşiftepesi (Keştepe), Maltepe; kuzeyinde Heraklea Tepesi (Kaletepe); doğusunda Göztepe (Gözetleme Tepesi)
güney doğusunda Örencik tepeleri ile bu tepelerin arasından akan Handeresi, Kemer Deresi, Tabakhane Deresi (Pençeş Deresi) ve Kabasakal Deresi bulunmaktadır.
KARADENİZ EREGLİ’DE AKARSULAR:
Karadeniz Ereğli büyük akarsulara sahip değildir, ilçede var olan akarsular ise yaz aylarında cılızlaşır, bahar aylarında canlanır.
İlçenin bilinen en uzun ırmağı 35 kilometre uzunluğundakı Gülüç Irmağı’dır. Kaynağı Devrek ilçesi sınırında bulunan Hörgüçtepe yakınlarındadır.
Hörgüç Deresi, Kurtsuyu Deresi, Kızlar Deresi ve Aydınlar Deresi; güney batı yönüne akan Gülüç Irmağı’nı besleyen başlıca derelerdir.
Irmak, Eregli yakınlarında Irmağın vadisinin genişlediği yerde Ereğli Ovası yer alır.
Ilçe merkezinin güneyinde denize dökülen ırmağın 67.000 hektar su toplama havzası bulunmaktadır.
Havzanın % 55’i tarım, % 30’u bozuk orman, % 15’i maki, çalı, mera, dere yatagı ve iskan alanıdır.
Debisi saniyede saniyede ortalama1.8 metreküp olan Gülüç Irmağı, Lycus adı ile Yunan mitolojisine, Kızlar Deresi adı ile de Anadolu efsanelerine konu olmuştur.
Mitolojide Sycus adı konu olan ve Karadeniz Ereğli sınırlarında yer alan bir diğer akarsu ise Kızılcıksu’dur.
Soğanlıdere, Gümüşsuyu, Ömerli Deresi, Kazan Deresi, Bez Deresi, Kemer Deresi, Han Deresi, Alacaağzı Deresi,
Karlık Deresi, Ağıllar Deresi, Yapıyan Deresi, Neyren Deresi ve Degirmenağzı Deresi de Karadeniz Ereğli’deki diğer küçük akarsulardır.
KARADENİZ EREĞLİ’DE NÜFUS:
2000 yılı içerisinde gerçekleştirilen nüfus sayımı sonuçlarına göre Karadeniz Ereğli ilçe merkezinde yaşayan halkın nüfusu 79.486,
kırsal alanda yaşayan halkın nüfusu ise 80.322 olarak belirlenmiştir.
Buna göre toplam 159.808 kişinin yaşadığı Karadeniz Ereğli’de nüfusun %49.74’ü kent merkezinde, %50.26’sı kırsal alanda yaşamaktadır.
Karadeniz Ereğli’de oku yazarlık oranı ülke geneline göre oldukça yüksektir.
Yapılan araştırmalara göre bu oran 15-45 yaş arası %98.5, 45 yaş üstü ise 94 düzeyindedir.
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’nin Eğitim Fakültesi başta olmak ilçe merkezinde ve ilçeye bağlı yerleşkelerde 80’I devlete,
3’ü özel vakıflara ait ilköğretim okulu ve 12’si devlete 2’si özel vakıflara ait 14 lise bulunmaktadır.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu ile Mesleki Eğitim Merkezi ilçede bulunan diğer eğitim kurumlarından bazılarıdır.
KARADENİZ EREĞLİ VE OSMANLI ÇİLEĞİ
Karadeniz Ereğli’de çilek yetistiriciliği çok eski tarihlere dayanır.
1920’li yılların başlarında Sait Halim Pasa ile başlayan Ereğli-Osmanlı çileğinden önce, Ereğli’nin yerli kara çileği olduğu söylenmektedir.
Sait Halim Paşa’nın İstanbul’dan getirdiği Arnavut çileği yöre iklimine ve topağına kolay uyum sağlamış, yerli kara çilekle etkileşimde bulunarak özgün bir çeşit olmuştur.
Araştırmalar, 1960’li yıllarda üretimin had safhaya vardığını ortaya koymaktadır.
Ancak ilerleyen zaman içerisinde mücadelesi son derece zor olan ve toprak yolu ile bulasan Nematod hastalığı ortaya çıkmış ve çilek alanları zamanla yok olmaya başlamıştır.
Osmanlı çileğine olan talep artınca, üreticiyi teşvik etmek ve Osmanlı çileğinin yetiştirilme alanlarını geliştirmek amacı ile
Karadeniz Ereğli Belediyesi ve İlçe Tarım Müdürlüğü’nün destekleri ile Osmanlı Çileği Üreticileri Derneği (1990) kurulmuştur.
Kestane toprağında yetişen ve farklı bir koku ve aromaya sahip olan Osmanlı Çileği,
Karadeniz Ereğli Belediyesi tarafından her yıl Haziran ayının ikinci haftası düzenlenen festivale de adını vermektedir.
KARADENİZ EREĞLİ’DE GEZİLECEK YERLER:
Karadeniz Ereğli’ye geldiğinizde;
ERDEMİR’den Karadeniz Bölge Komutanlığı tesislerine dek uzanan , çiçeklerle bezenmiş sahil yolunda bir gezinti yapmadan,
Bozhane’deki tarihi çınar ağaçlarının gölgesinde, martı sesleri ve liman manzaralı kahvehanelerde ünlü gözlemelerden tadıp, çayınızı yudumlamadan,
Ünlü elpek bezinden üretilmiş bir hediyelik almadan
Müzede bulunan üç bin dolayındaki tarihi eseri görmeden,
Cehennemağzı Mağaraları’nın etkileyici atmosferini solumadan,
Kaletepe’den Ereğli manzarasının tadını çıkartmadan,
Plaj tesislerindeki restoranda balık ve ünlü kabak tatlısından yemeden,
Kandilli’deki Varagel’i ve Çaylıoglu Beldesi’ndeki şelaleyi görmeden
SAKIN geri dönmeyin..!